"Bir şey var biliyorum, şu an ne olduğunu bilmediğim bir şey var".

​

   Bu cümleyi söylediğim günü çok net hatırlıyorum. Hayatım resmen kendini tekrar eden döngülerden oluşuyordu. Çarkın içindeki kobay faresi gibi hep aynı yere geliyordum. Bunun bir nedeni olduğundan o  kadar emindim ki. Çünkü çok mantıksızdı görünenler. Bir terslik vardı bir yerlerde. İşte bu merakımın ve farkındalığımın sayesinde sorumun cevabına ulaştığım an tüm taşlar yerine tıkır tıkır oturmuştu.  2008 yılıydı, bir tv kanalında  R.Şanal Günseli adında çok tatlı bir adam " Sürekli tekrar eden olaylar, durumlar yaşıyorsanız bunun altında yatan şey sizin çekirdek inancınızdır " diyordu. Bir diğer tabirle ego kodlarım, inanç sistemlerim. Şanal Hoca'nın tek başına yaptığı televizyon programlarıyla harika ve dopdolu zamanlar geçirdim. Tüm kitaplarını aldım, okudum.   Neyi neden yaşadığımın altında kendi kurduğum inanç sistemlerimin yattığını öğrendiğim zaman "inannnmıyooorummmm" diye gözlerim fal taşı gibi açılmış, içime serin sular sepilmişti.

    Çünkü sevgili kardeşlerim, bu duruma kendimi "ben" soktuysam bu demektir ki yine "ben" çıkarabilirim. Yani kader değil, yani elim kolum bağlı değil, yani güç bende. O kadar şaşırmış ve sevinmiştim ki.  Şanal Hoca' dan  kısa bir zaman sonra  sevgili Işık Elçi'yi tanıdım ve takibe aldım. Aynı şekilde kitaplarını okuyup eğitimler aldım. Bir yıllık Spiritüel Yaşam Koçluğu ve Rüya Eğitmenliği. Kendisinden harika bilgiler edindim. Bana yaptığı bir çalışmada yazdıklarım dikkatini çekince " Mutlaka bir şeyler yazmalısın " diye öneride bulunmuştu. Ve bu da benim aslında içimde saklı tuttuğum hayallerimden biriydi. Bunu farkedip ısrar etmesi sayesinde bir roman yazmaya başladım ve bitmek üzere. Onun elle tutulur bir kitaba dönüştüğünü görebilme hayali o kadar güzel ki. Hiç gerçekleşmese bile yazma serüvenim harika ötesi ilerliyor.

    O günlerden bugünlere kadar geçen zaman içinde kişisel gelişimle  ilgili yüzlerce kitap okudum, defterler doldurdum. Her dikkatimi çeken bilgiyi kayıtlara geçirip uyguladım. Videolar, internet araştırmaları, DVD ler, seminerler derken 2009'yılından bu yana  kitaplarına ve kendilerine hayran olduğum "ah bir koçluk eğitimi açsalar" diye hayalini kurup Ayratown adlı sitelerinden kendilerini takip ettiğim, videolarını satın alıp kaçırmadan izlediğim Aykut Oğut ve Esra Banguoğlu Oğut, o yaşam koçluğu eğitimini 2016 yılında açtılar. Ben durabilir miydim? Beni benden başka kim durdurabilir? Tabi ki nasılına hiç takılmadan ilk modüle kaydoldum. O kadar heyecanlı ve mutluydum ki devamını getirip getiremeyeceğim hiiç umurumda değildi. Olmak istediğim eğitimdeydim. Bu kadarı bile benim için harikaydı. Vee öyle muhteşem ilerledi ki süreç, mutlulukla, coşkuyla, başarıyla eğitimimi tamamlayıp sertifika garantisi olmayan bir eğitimden sertifikamı alarak mezun oldum. Bu eğitimde öğrendiklerimin şu dünyada maddi bir karşılığı yok, paha biçilemeyecek kadar değerli. Bu eğitim öncesi edindiğim  bilgi ve deneyimin içindeki eksik parçaları burada buldum. Sevgili EGO. Ayrıca hayata ve kendimize yüzlerce pencereden bakma hakkımızın olduğu ve hizalıysak hepsinin okey olduğu, benim için onca muazzam bilginin içinden sadece bazıları. Bu kadar verici alandan öğreten, sonuna kadar şeffaf, açık kalpli, kendilerini oldukları gibi ortaya koyan, cevaplanmamış hiç bir soru bırakmayan ve soru soralım diye teşvik eden, mezun olduktan sonra bile destekleyen iki farklı enerjiden, iki ustadan eğitim almış olmak o kadar doyurucu ve mutluluk verici ki sözler yetersiz kalır. Kendime, kendi gücüme uyanmama, kendimi olduğum halimle kabule geçmeme tüm içtenlikleriyle aracı oldukları için Hocalarım Aykut Oğut ve Esra Banguoğlu Oğut'a kalbimin taaa içinden sonsuz kere teşekkür ediyorum.

    Bu mesleğin etkisine, gücüne, işlerliğine o kadar inanıyorum ki uygulayıcılarından biri olmaktan çok gurur duyuyorum. Temelinde inanç sistemlerimizin yattığı, saçma kurgularla düşe kalka, yalap şap yaşadığımız hayatımızı içimize sinen şekliyle tatmin dolu, keyifle, zarafetle sürdürmek, ayağa kaldırmak mümkün. Ve bu hepimizin doğuştan hakkı. Bu hakkınızdan vazgeçmeyin. 

           

​

En Büyük Kahramanlık Çook Kolay Bir Hayat Yaratabilmektir.